20 Ocak 2022 Perşembe

Smeg kullanıcı yorumu



Smeg'in genel marka simgesi

Smeg markasını bilenler bilir. Küçük ev aletleri ve beyaz eşya üreten bir İtalyan markası. Özellikle retro tasarımlarıyla eski zaman âşıklarının gönlünü çeliyor.

Bilmeyenler için markayı kısaca tanıtalım. Smeg 1948 yılında Vittoria Bertozzoni tarafından İtalya'nın Emilya-Romanya bölgesinde bulunan Guastalla kasabasında bir emaye ve metal işleme atölyesi olarak kurulmuş. Smeg adı da aslında bir kısaltma. Smalterie Metallurgiche Emiliane Guastalla'nın baş harflerinden oluşuyor. 

Ürünler üzerinde kullanılan simge
Marka zaman içinde ev aletleri üretimine de başlamış ve bugün bile bizi kendine hayran bırakan hoş tasarımlarıyla ve ilk kendinden ateşlemeli ocak gibi ileri teknoloji ürünleriyle dikkat çekip tanınmış. 

İnternet sayfalarında "tasarım" olgusunun kendileri için en öncelikli şey olduğunu söyleyen Smeg, yıllar boyunca bu iddiasını kanıtlar nitelikte ürünler üretmeyi sürdürmüş. 2007 yılına gelindiğinde ürettikleri eski modellerinden esinlenerek retro tasarımlı simgesel buzdolaplarını piyasa sürmüş. 

Retro tasarımlı buzdolapları ilgi görünce önce farklı renkleri üretilmiş; sonrasındaysa aynı tasarımla su ısıtıcı, ekmek kızartıcı, kahve makinesi, mutfak robotu gibi ürünler de piyasaya sürülmüş. 

Kullanıcı olarak yorumlarım


Ben de görünümlerine aşık olduğum bu ürünlere daha fazla dayanamadım ve piyasadaki daha mütevazi benzerlerine göre beş-on kat daha pahalı olan su ısıtıcısıyla filtre kahve makinesini satın aldım.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki muhteşem görünen bu ürünlerin dışını emaye kaplı metal sanıyordum fakat dış kaplama plastik. İlk düş kırıklığım bu oldu. 

Su ısıtıcı


Su ısıtıcıların iki çeşiti bulunuyor. Su sıcaklığı göstergesi olanlar ve olmayanlar. Su kaynarken 50-60-70-8-90-95 ve 100 dereceyi gösteren ışıklı göstergeler var. Örneğin bitki çayınız için 90 derecelik bir suya gereksinim duyuyorsanız suyunuzu bu kadar ısıtabilirsiniz. Su istediğiniz sıcaklığa ulaştığında sesli ikaz vererek sizi uyarıyor. Kapağı, üzerine bastığınızda kendiliğinden açılacak biçimde yaylı bir düzenekle donatılmış. Ancak zaman geçtikçe yaylı düzenek ara sıra tutukluk yapmaya başladı. Su ısıtma süresiyle ilgili eski ısıtıcımdan bir farkını göremedim. Eski ısıtıcıma göre sıcaklık göstergesi ve sesli uyarı özelliği olması nedeniyle su ısıtıcımdan çok çok memnun olduğumu söyleyebilirim. Yinelemekte hiçbir beis görmüyorum: Tasarımına zaten ba-yı-lı-yo-rum.

Filtre kahve makinesi


Daha önce yine bir İtalyan markası olan DeLonghi'nin mütevazi bir filtre kahve makinesini kullanıyordum. Kullanımı gayet basit, işini gerektiği gibi yapan fiyat-performans dengesi açısından çok memnun kaldığım bir üründü. 

Fakat dediğim gibi, Smeg tasarımı gönlümü çeldi ve kahve makinemi de işleyişinde hiçbir sorun olmamasına karşın Smeg ile değiştirmeye karar verdim. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Pişmanım, değmezmiş. 

180 avro gibi bir fiyatı vardı ve 1800₺ gibi bir fiyata gelmişti. Türk lirasının son dönemde yaşadığı kur dalgalanması nedeniyle şu an için TL bazında fiyatlar uçmuş durumda. Bu yazının yazıldığı 2022 ocak ayında aynı makinenin Türkiye satış fiyatı 4890₺. 

Şu anki fiyatlarla almayı düşünenler varsa bu satırları okuduktan sonra karar versinler. Öncelikle şunu söyleyeyim ki filtre kahve makinelerinin işleyiş mantığı tüm markalarda aynı. 200₺'lik Sinbo marka makine de 5000₺'lik Smeg de aynı mantıkla yani su haznesindeki suyu yavaş yavaş çekip kahve haznesindeki toz kahvenin üzerine damlatmak suretiyle çalışıyor. 

Eski makinemde olmayıp Smeg'te olan tek özellik, ileri bir saatte hazır olması için kahve demleme zamanlayıcısının olması. Bu özellik elbette Smeg'e özgü değil. Çok daha uygun fiyatlara satılan markalarda da bu özellik artık sıkça kullanılıyor. Akşamdan kahvenizi ve suyu ilgili haznelere koyup, kahvenizin hazır olmasını istediğiniz saati kuruyorsunuz ve o saatte mis gibi kahve kokularının ardından sesli bir uyarıyla makineniz size kahvenizin hazır olduğunu haber veriyor. 


Gelelim kahveseverlerin en çok ilgilendiği özelliklere... Sıcak tutma özelliği konusunda eski makineme göre hem iyi hem kötü diyebilirim. Kahve ilk demlendiğinde kupaya alırsanız epey soğuk oluyor. Ben kahveyi sıcak sevdiğimden bir 10-15 dakika bekliyorum. O zaman kendim için ideal sıcaklıkta oluyor. Eski makinem 30 dakikaya kadar sıcak tutma özelliğine sahipken Smeg'te bu süre 60 dakika. Elbette 60 dakika bekleyen bir kahve artık bayatlamaya başlamış oluyor ama yine de 60 dakika iddialı bir süre.

Eski makinemin cam karafını sorunsuzca bulaşık makinesinde yıkayabiliyordum fakat Smeg'in kullanım kılavuzunda karafın makineye atılmaması gerektiği yazıyor. Bu da kullanıcı için epey can sıkıcı. Her defasında elde yıkamak fazladan zaman kaybına neden oluyor. DeLonghi makinemin karafının kapağı gövdeyle bağlantılıydı ve ayrılmıyordu. Smeg'in karafının kapağıysa tümüyle çıkabiliyor. Neyse ki bu yıkamayı bir nebze olsun kolaylaştırıyor. Ama karafın tutacağı nedense hiç sağlammış bir izlenimi bırakmıyor. Umarım kulbu bir gün elimde kalmaz. Fiyatı böyle olan bir makinenin karafını almaya kalktığımda ne kadar öderim tahmin dahi edemiyorum. 

Başka Smeg alır mıyım?


Buzdolabı, bulaşık makinesi, ocak gibi büyük ev eşyalarını almayı bir kere fiyatı nedeniyle hayal bile etmiyorum. Fakat mutfak robotu, espresso makinesi ve ekmek kızartma makinesini almalı mıyım diye hâlâ düşünüyorum. Öncelikle teknoloji ve performans açısından muadillerinden hiçbir farkı yok. Fakat fiyatlar??? Açıkçası bu fiyatlar karşısında insan teknoloji bakımından da harikalar yaratılmasını beklemiyor değil. Evet tasarım önemlidir ve tasarım için bir ürüne daha fazla para ödenebilir. Ancak sanıyorum ki ekonominin böylesine kırılgan olduğu bir dönemde değil... Evdeki emektar küçük ev aletleriyle bir süre daha idare edebileceğimi düşünüyorum! Ama kur düşer ve fiyatlar aşağı inerse ilk işim Smeg'ten bir tezgâhüstü mutfak robotu almak olacak!




Kolombiyalı kahve devi Juan Valdez Türkiye'de


Juan Valdez'in marka simgesi

Kolombiya'nın ünlü kahve dükkânı zinciri Juan Valdez'in 2022'de Türkiye pazarına da gireceğini gazeteler yazmadan çok önce duymuştum. Yumuşak içimli ve hoş aromalı Kolombiya kahvesini bizzat yerinde tadan biri olarak bu haber bende büyük heyecan uyandırdı takdir edersiniz ki...

Gazete haberlerine bakılırsa ilk şubelerini 14 Şubat 2022'ye yani sevgililer gününe yetiştirmeye çalışıyorlarmış. Ünlü kahve zinciri Türkiye'ye çoğu benzer marka gibi yatırımcı bir aracı firmayla giriyor. Juan Valdez Café'yi Türkiye'ye getiren şirket daha önce de çok ünlü bir başka uluslararası kahve zincirini Türkiye pazarına getirmiş, deneyimli bir firma. 

Duyumlarıma göre ilk şubelerini İstanbul Harbiye'de açacaklarmış ve kısa vadede 100 şubeye ulaşmayı amaçlıyorlarmış. Benzer uluslararası markalara göre daha uygun ve erişilebilir bir fiyatlandırma politikası benimseyeceklermiş. Bakalım yalnızca %100 Kolombiya kahvelerini kulanan Juan Valdez, Türk kahveseverleri gönlüne girebilmeyi başaracak mı...

Yazıya devam etmeden önce şunu belirtelim ki markanın adı Juan Valdez, İspanyolcada "Huan Valdes" biçiminde telaffuz ediliyor. Türk tüketiciye yabancı olan bu telaffuzu benimsetmeye mi çalışacaklar; yoksa pazarlama stratejisinde kolaya kaçıp j ya da c ile mi telaffuz edecekler, markanın reklamları dönmeye başladığında göreceğiz. 

Kolombiya kahvesi

 
Yeryüzünde kahve yalnızca oğlak ve yengeç dönenceleri arasında kalan bölgelerde yetişmektedir. Güney Amerika, Afrika ve Güneydoğu Asya ülkelerini kapsayan bu bölge Kahve Kuşağı (İngilizce: Coffee belt) adıyla bilinir. Her bir kıtada pek çok ülkede kahve yetiştirilmesine karşın, bunların pek azı ticari olarak markalaşmayı başarabilmiştir. Kolombiya kahvesi bunlardan biridir. 

Sömürge dönemi Kolombiya'sında ilk kahve üretim denemeleri 1800'lerin başında başlamıştır. Bilinen ilk hasat, 1808'de 60 çuvallık rekolteyle piyasaya sürülmüştür. Kahve ölçü birimi tüm dünyada çuval (İngilizce: Coffee bag) olarak kabul edilmiştir ve standart bir çuval 60 kg kapasitelidir. Kolombiya bugün 11.5 milyon çuvalla dünyanın en büyük üçüncü kahve üreticisi konumundadır. 

Kolombiya kahvesi, kahve değerlendirmelerinde çoğunlukla dengeli ve yumuşak içimli olarak sınıflandırılmaktadır. Tür olarak Arabica kahve sınıfına girmektedir. 

1950'lere değin dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi, Kolombiya kahvesi de harman (blend) kahveleri oluşturmak için kullanılıyordu. Yani, dünyaca ünlü, markalaşmış ve çok daha yüksek fiyatlara satılan kahve türleriyle karıştırılarak paketleniyor; daha ünlü kahvenin adıyla pazarlanıyordu. İşte Juan Valdez markası, Kolombiyalı kahve üreticilerinin bu duruma bir dur demek ve kendi kahvelerine dünyada hak ettiği değeri vermek için harekete geçmesiyle doğdu.



Kolombiya kahvesinin simgesi eşekli adam


Kolombiya'da geçimini kahve yetiştiriciliğinden sağlayan yüzbinlerce aile bulunmaktadır. İrili ufaklı bu yetiştiriciler, biraraya gelerek oluşturdukları kooperatifler sayesinde yetiştirdikleri ürün üzerinde söz sahibi olabilmeyi başarmıştır. 1927'de kurulan Kolombiya Ulusal Kahve Yetiştiricileri Birliği (İspanyolca: Federación Nacional de Cafeteros de Colombia ya da kısaca Fedecafé) Kolombiya kahvesinin de markalaşabilmesi için bir simge belirlemeye karar vermiş ve 1957'de dünyanın önde gelen pazarlama ve iletişim şirketlerinden biri olan DDB'ye meşhur Juan Valdez simgesini tasarlatmıştır. 

Arka planda And Dağları, başında geleneksel şapkası, bıyığı, heybesi ve Conchita adlı eşeğiyle gerçek Kolombiya köylüsünü betimleyen Juan Valdez figürü çabucak benimsenmiş. Juan Valdez adının herhangi bir özelliği ya da özgünlüğü yok ve bu adın seçiminde temel etken de bu. Erkek adı olan Juan ve bir soyadı olan Valdez; Kolombiya'nın en çok kullanılan adları. Yani bizdeki Mehmet Yılmaz gibi, belki de onbinlerce kişinin paylaştığı bir ad. 

Çok sevilen bu Juan Valdez figürü bu tarihten sonra harman olmayan ve %100 Kolombiya kahvesinden oluşan tüm paketlerin üzerine basılmaya başlanmış. Artık markalaşmak ve dünya pazarına katma değerli ürünler sürmek isteyen Kolombiyalı kahve yetiştiricileri, 60'lı ve 70'li yıllarda Juan Valdez'i çatı marka olarak kullanıp İspanya ve Arjantin'de mağazalar açarak ürünlerini yurtdışında satma girişimlerinde bulunmuşlardır. 

Juan Valdez'in dünyaya yayılması



Yurtdışına açılma girişimleri açılan mağazaların 1985 yılında kapanmasıyla bir süre sekteye uğrasa da 2000'li yıllarda kahve fiyatlarının düşmesiyle tüm dünyada kahve dükkânları birden yaygınlaşmaya başlamıştır. Juan Valdez de bu uygun ortamdan yararlanmış ve 2002'de dünyayı saran diğer rakip zincir kahve dükkânları gibi bir büyüme atağına başlamıştır. Juan Valdez'i ürettikleri kahveye ek olarak aynı zamanda açtıkları kahve dükkânlarına ad olarak seçmişler, ilk şubelerini Kolombiya'nın başkenti Bogota'da açmışlardır. Bunu ülkenin diğer büyük kentleri Medellin ve Cali izlemiş sonrasında ilk yurtdışı kahve dükkânı Amerika Birleşik Devletleri'nde açılmıştır.

2022 yılı itibarıyla Juan Valdez Café zinciri dünyada Paraguay, Şili, Kosta Rika, Aruba, Ekvador, El Salvador, Panama, İspanya, Kuveyt, Bolivya, Peru, Malezya ve ABD gibi ülkelerde faaliyet göstermektedir. 

Juan Valdez felsefesi


Juan Valdez'in doğuşunda aslında ulusal bir bilinç yatıyor. Kolombiya dünyanın en büyük kahve üreticilerinden biriyken, kahve sektöründe esamesinin okunmaması Kolombiyalı üretici birliklerini harekete geçirmiş ve Juan Valdez markası doğmuştur. 

Bugün Juan Valdez, Kolombiya kahvesinin dünyadaki tek yetkili satıcısı ve pazarlayıcısıdır. Günümüzde Kolombiya'da irili ufaklı 540 binden fazla kahve yetiştiricisi aile Juan Valdez'e kahve tedarik etmektedir. Juan Valdez, üreticiyi korumayı ve yaşam ölçütlerini iyileştirmeyi hedefleyen, sürdürülebilirlik ve doğayı koruma temelli bir anlayışla faaliyet gösteren bir üretici birliği olarak varlığını sürdürmektedir. 

Ürün çeşitliliği


Henüz Türkiye'de hangi ürünleri piyasaya sürecekleri belli olmasa da Juan Valdez'in Kolombiya'daki dükkânlarında çok çeşitli sıcak ve soğuk kahveler ile kahve bazlı içecekler satılmaktadır. Aynı zamanda çözünür kahveler, paketlenmiş öğütülmüş ve çekirdek kahveler, tatlı ve tuzlu hamur işleri, kahve bardak ve termosları, kahve hazırlama araç-gereçleri de Juan Valdez mağazalarında müşterilerle buluşmaktadır. 

2018'de Kolombiya'nın başkenti Bogota'ya gerçekleştirdiğim yolculukta Juan Valdez'le ben de tanışmış ve ürünlerini, dükkân konseptini oldukça beğenmiştim. Bakalım