3 Ekim 2017 Salı

Intermezzo - [Fikret Adil]

Intermezzo
Fikret Adil, ne yazık ki günümüzde çok tanınan, bilinen bir yazar değil. Hatta unutulmuşken, şans eseri keşfedilip eserleri yeniden basılmış desek yanlış olmaz. Fikret Adil ile ilgili genel bilgileri ve benim yazarı nasıl keşfettiğimi bir diğer kitap yorumu olan Asmalımescit 74 yazısında paylaşmıştım.

1930'ların Türkiye'sinde Beyoğlu'nda yaşayan ve tam anlamıyla bir Bohem hayatı süren Fikret Adil'in, kendi yaşantısından kesitler daha çok Asmalımescit 74 kitabında yer alıyor.

Intermezzo ise yine 1930'ların İstanbul'una ayna tutmakla birlikte Fikret Adil'in kendi yaşamını değil; onun tanıklığında yaşanan ve İstanbul'dan Atina'ya uzanan büyük bir aşk skandalını anlatıyor.

Cumhuriyetin ilk yıllarında resmimizin, tiyatromuzun, şiirimizin, romanımızın nabzını tutmak isterseniz Fikret Adil'i mutlaka okumalısınız. Sanatın her dalını yakından izleyen bu adamın çevresi doğal olarak sanatçılarla çevrili. Bu ilişki sıradan bir tanışıklık değil, güçlü bir arkadaşlık, dostluk olarak çıkıyor karşımıza.

Kitabımızın ana konusunu oluşturan bu aşk skandalının kahramanı da Fikret Adil'in çevirdiği bir oyun sayesinde tiyatroda tanıştığı Yorgos Pappas adlı Atina'ya göçmüş bir İstanbul Rum'udur.

Pappas, bir Fransız kızına tutulup Montpellier'ye yerleşmiş ve çocuk sahibi olmuşsa da kaynatası ona bir türlü ısınamamıştır ve bir gün onun zoruyla, onun ayarladığı bir trene binerek karısını ve çocuğunu terk eder. Bundan sonra Atina'ya, meşhur olan annesinin yanına yerleşir ve tiyatro yapmaya başlar. Sayısız gönül eğlencesi kadınlar gelir ve geçer Pappas'ın yaşamından bu dönemde.

İşler, Pappas bir gün trupuyla birlikte İstanbul'a turneye çıktığında değişecektir. Onu sahnede izleyip âşık olan Musevi kızı Tina, ayrıntılarını kitapta bulacağınız şekilde, Pappas'ı da kendine âşık eder ve iki yeni sevgili din ve millet farkını umursamayarak birlikte kaçmaya karar verir.

Kızın zengin işadamı babası durumdan kuşkulanıp onları takip ettirse de, genç âşıklar ustaca bir planla herkesi atlatırlar ve ilk uçakla Atina'ya kaçarlar. Ertesi gün tüm İstanbul ve Atina gazeteleri iki çılgın âşığı konuşmaktadır. Kızın babası perişan olmuştur. Kızı kaçtığı için değil, haciz korkusuyla kızından bile habersiz tüm mal varlığını kızının üstüne yaptırmış olduğu için!

Kızının peşinden doğruca Atina'ya giden baba, mal varlığını güvenceye almak için kızının aklını çelecek kirli planlar yapar ve başarılı da olur. Düzmece belgelerle Pappas'ı katil gibi göstererek kızının aklını çeler ve tüm mal varlığının kızının üstünde olduğunu sonunda ona da açıklayarak Pappas'ı servet avcısı konumuna düşürür. Tina nedense inanır ve Pappas'a dönmez.

Babasının kızı zorla tuttuğunu düşünen Pappas, yakın arkadaşlarıyla bir plan yaparak sevgilisini kaçırmaya karar verir. Bu planın tüm ayrıntılarını kitapta okuyacak ve çok güleceksiniz. Yalnız şunu bilin ki, Pappas son dakika Tina'yı kaçırmaktan cayıyor. Pappas, yıllar sonra Fikret Adil'e bunun nedenini şöyle açıklıyor:

- Sen, dedi, bir gün bana Türkçe bir darbımesel söylemiştin. Onu hatırladım da ondan.
- Neydi o darbımesel?
- Zorla güzellik olmaz. 

***

Asmalımescit 74 kitabında Yeşilköy tayyare istasyonundan Paris'e bir uçuşun 19 buçuk saat sürdüğünü öğrenmiş ve çok şaşırmıştım. Bu kitapta da öğrendim ki eskiden İstanbul'un Boğaziçi semtlerinden biri olan Büyükdere'de bir havalimanı varmış. Kahramanlarımız buradan uçağa biniyor ve 4 saatlik bir uçuşun ardından Atina'ya varıyor. 

Bu söyleyeceklerim kitapta yok ama öylesine ilgimi çekti ki kısa bir araştırmadan sonra şu bilgilere ulaştım: Deniz uçaklarının kullandığı bu alana posta uçakları inip kalkarmış. İtalyan kökenli Aero Espresso firmasına ait uçaklar Büyükdere'den kalkarak Atina üzerinden İtalya'nın Brindisi limanına inermiş. 

***

İntermezzo sözcüğü Türkçe sözlüklerde "opera ve operetlerde perdeler arası çalınan serbest müzik" olarak tanımlanıyor. Aynı zamanda Intermezzo'nun 1930'ların Beyoğlu'sunda bir mekân adı olduğunu görüyoruz. Intermezzo sözcüğünün ya da adının kitapta hiç geçmemesi bu bağlamda düşündürücü bir hâl alıyor. Vatan gazetesinin kitap ekinde rastladığım bir yoruma göre ise, yazar bu adı Beyoğlu'ndaki aynı adlı mekândan mülhem Bohem hayatının simgesi olarak seçmiş olabilir. Bana son derece mantıklı geldi. 

***

Yazara ait iki diğer kitap olan Avâre Yıllar ve Gardenbar Geceleri'ni de yayınlayacağını duyuran Sel Yayıncılık, bu kitapları birleştirilerek tek bir kitap haline getirilmiş ve bu hâliyle yayınlanmış. En kısa zamanda alıp okuyacağım! Bunca çer çöp arasında Fikret Adil okumaya öylesine değer ki!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder