7 Nisan 2013 Pazar

Rougon-Macquart

Dizinin yaratıcısı Émile Zola
Sanırım hepimiz bulmaca çözerken "Émile Zola'nın bir romanı" sorusuyla karşılaşmış ve ezberden "Nana" yanıtını yazmışızdır. Ama Zola'nın kim olduğuna gelince, edebiyatla haşır neşir insanlar dışında kimse bir şey bilmez. Gelin görün Zola'nın birkaç yapıtını sayın diye sorsak o bir avuç edebiyatsever de çuvallar. Herhâlde Nana dışında alabileceğimiz yegâne cevap Germinal ve Meyhane olur. Çok çok meraklı kitapkurtları belki 1-2 kitap adı daha sayabilir.

Gelin görün ki Zola 62 yıllık yaşamı boyunca 30 kadar eser vermiş. Bunlar içinde 20 tanesi var ki gerek kendi hayatında, gerekse Fransız yazınında çok önemli bir yere sahip. Sözünü ettiğim bu 20 eserin her biri birbiriyle bağlantılı bir roman dizisini oluşturuyor. Dizide Rougon-Macquart ailesinin Fransızların İkinci İmparatorluk Dönemi dediği 1852-1870 yılları arasında yaşadığı olaylar anlatılıyor. 

Müthiş bir konu ve karakter çeşitliliği. Zola'nın natüralist akım olarak adlandırılan yazım tekniğiyle yazılmış kurmaca bir dünya. Doğallığa ve inandırıcılığa o denli önem veriliyor ki; sanki birinden gerçek bir hikâye dinliyorsunuz. Zola bunun için çok çalışmış. Madencilerin yaşamının anlatıldığı Germinal'i yazabilmek için haftalarca madencilerle yaşamış, madenlere inmiş. Germinal romanını yazmak için yaptığı önçalışma ve aldığı notlar romanın kendisinden uzundur. Her romanı için uzun bir hazırlık süreci geçirmiş; bir öğrenci gibi kütüphanelerde saatlerce çalışarak roman dekorunu gerçeğe en uygun biçimde yaratmak için uğraş vermiş. Bu emeğin karşılığını yaşarken olmasa da bugün fazlasıyla almış gibi görünüyor. Yalnız Fransızlar nezdinde değil, tüm dünyada Zola adı ve Rougon-Macquart dizisi takdirle anılıyor. 

Ama ben Zola'nın bir tek bizde hak ettiği yeri ve değeri bulamadığına inanıyorum. Bir kere 20 eserden oluşan bu muhteşem dizinin 2013 yılında hâlâ Türkçeye çevrilmemiş kitapları var! Türkçeye çevrilen kitapları ise -en ünlüler dışında- piyasada bulmak imkânsız. İçlerinde en son baskısı 30-40'larda yapılmış olanlar var. Çoğu sahaf bile hayatında duymamış çevrilen kitapları. Örneğin Le Rêve (Hayal, Düş) kitabı 1945 yılında Hulyâ adıyla çevrilmiş; bugün bulmak çok zor.  

Kitapları her yayınevi farklı bir adla yayınlamış, aynı kitabı birden fazla isimle bulmanız mümkün. Ben etraflıca bir araştırma yapmadım, yalnızca bildiklerimi yazıyorum. Dediğim gibi Türkçe adları yayınevine göre farklılık gösterebilir. İşte Zola'nın 20 kitaplık Rougon-Macquart dizisi şu kitaplardan oluşuyor:
  1. La Fortune des Rougon (1871) - Rougon'ların Yükselişi 
  2. La Curée (1871-2) - Tazı Payı 
  3. Le Ventre de Paris (1873) - Paris'in Göbeği
  4. La Conquête de Plassans (1874) - Plassans Papazı
  5. La Faute de l'Abbé Mouret (1875) - Rahip Mouret'nin Günahı
  6. Son Excellence Eugène Rougon (1876) - Çevirisi yok
  7. L'Assommoir (1877) - Meyhane
  8. Une Page d'amour (1878) - Bir Aşk Sayfası
  9. Nana (1880) - Nana
  10. Pot-Bouille (1882) - Apartman
  11. Au Bonheur des Dames (1883) - Kadınların Cenneti
  12. La Joie de vivre (1884) - Yaşama Sevinci
  13. Germinal (1885) - Germinal
  14. L'Œuvre (1886) - Eser
  15. La Terre (1887) - Toprak
  16. Le Rêve (1888) - Hulyâ
  17. La Bête humaine (1890) - Hayvanlaşan İnsan
  18.  L'Argent (1891) - Çevirisi yok
  19. La Débâcle (1892) - Çevirisi yok
  20. Le Docteur Pascal (1893) - Doktor Pascal
Dizinin tüm kitapları*

Kitaplar onlarca farklı yayınevinden, onlarca farklı boyut ve kalitede, onlarca farklı çevirmen tarafından çevrilerek basılmış. İçlerinde tam bir facia olan çeviriler var. Bir kitap bu kadar mı rezil edilebilir diyorsunuz okurken. Çeviri iyi olsa da yayınevinin özensizliğinden -acemiliğinden, amatörlüğünden, ciddiyetsizliğinden ya da umursamazlığından da diyebilirsiniz- dolayı mahvolan kitaplar da var. Emile Zola kitaplarını basan ciddi ve tanınmış yayınevi sayısı üçü geçmiyor. 
Çevirisi, baskısı ve dizgisi iyi olsa da bu yayınevleri de maalesef tüm diziyi değil, 2-3 kitabı basmışlar ancak. Türk kitapseverlerin bir an önce 20 romanlık bu diziye eksiksiz, düzgün ve uzman elinden çıkmış bir çeviriyle kavuşması gerekiyor. İşinin ehli bir yayınevi bu 20 kitaplık diziyi ve yazarın diğer küçük eserlerini -ki içlerinde şiir, öykü ve oyun kitapları var-Türkçeye çevirerek Émile Zola külliyatı adı altında yayınlamalı. Bunu başarmak her şeyden önce yayınevinin kendisine büyük bir saygınlık kazandırır. Kazanan hem kendileri, hem Türk edebiyatseverler olur. Bu denli büyük bir projenin altından kaç yayınevi kalkabilir bilmiyorum. Kültür yayınlarıyla bugün en saygın yayınevleri arasında sayabileceğim Yapı Kredi Yayınları (YKY) ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları gözümde en kuvvetli adaylar. Sesimi duyuyorlar mıdır bilmem ama buradan onlara sesleniyorum. Bize bu iyiliği yapar mısınız? Daha küçük bir yayınevi olsa da daha önce birkaç klasik eseri başarıyla Türkçeye kazandırmış olan Oğlak Yayınları'nı da buradan bu konuya eğilmeye davet ediyorum. En saygın yayınevlerimizden Can Yayınları, eğer çevirileri Tahsin Yücel'e yaptıracaksa lütfen bu işten uzak dursun. Feryadımın bir yerlerde yankı bulması dileğiyle, hoşçakalın efendim. 


2 yorum:

  1. Bir Emile Zola sever olarak umarım kalan eserler de çevrilir. Açıkçası okumaya başladığım yaşta okuduğum eserlerin bir seriye ait olduğunu bilmiyordum, öğrendikten sonra da maalesef seri sırasına göre gidemedim. Elimde, Germinal, Toprak, Meyhane, Emek, Hayvanlaşan İnsan, Nana, Yaşama Sevinci, Rahip Mouret'in Günahı, Bir Aşk Sayfası, Hülya, Apartman, Oyun Bitti ve Suçluyorum var umarım diğer eksikleri de tamamlar ve seriyi sırasıyla okuma imkanım olur.

    YanıtlaSil
  2. Tercüme ve baskı konusunda çok haklısınız. Hata çevirmende mi, editörde mi bilinmez. Ama yazım kurallarının bile yerlerde süründüğü baskılar var.

    YanıtlaSil